İki yıldız arası göğe asılı hamak...
Uyku, uyku... Zamansız ve mekansız, uyumak.
Uyumak istiyorum, başım bir cenk meydanı;
Harfsiz ve kelimesiz düşünmek Yaradan'ı.
İlgisizlik, herşeyden kesilmiş ilgisizlik;
Bilmeyiş ki, en büyük ilme denk bilgisizlik.
Usandım boş yere hep gitmeler, gelmelerden;
Bırakın uyuyayım, yandım kelimelerden!
Göz kapaklarımda gün, kapkara bir kızıllık;
Kulağımda tarihin çıkrık sesi, bin yıllık.
Bir yurt ki bu, diriler ölü, ölüler diri;
Raflarda toza batmış Peygamberden bildiri.
Her gün yalnız namazdan namaza uyanayım;
Bir dilim kuru ekmek; acı suya banayım!
Ve tekrar uyuyayım ve kalkayım ezanla!
Yaşayadursun insan, hayat dediği zanla...
N.F.K - Çile 1973
SEVDİĞİM ŞİİRLER
NE ÇARE
Ahhh ahhhh
Hakikat şehrinde bir güzel gördüm
Bir göreni göremedim ne çare
Sevdayı aşkından yanıp kül oldum
Bir bilen yok soramadım ne çare
Bir zaman bekledim Leyla dağını
Bir zaman bekledim gül budağını
Bir zaman bekledim yar otağını
Vasılı yar olamadım ne çare
Andelibin işi ahu zar olur
O nasıl güldür ki tezce har olur
Bir gönül kul olur gah hünkar olur
Ben bu sırra eremedim ne çare
Bir gülün ki harı vardır yar demem
Kansız didelere ahu zar demem
Yüzünü görmeden yarim var demem
Ben bu yari bulamadım ne çare
Niceleri yar der gönlü binada
Niceleri yar der gönlü zinada
Nicesinin gönlü bey'ü şirada
Bu yar kimdir bilemedim ne çare
Duydum ki yarimin yeri Kaf imiş
Dillerde söylenen kuru laf imiş
Aslını sorarsan nun u kaf imiş
Pâyine yüz süremedim ne çare
Medeed Pir-i Sanii bir gör halimi
Bu salihe çok ettiler zulumü
Aç vuslat perdesin göster yüzünü
Çok ağladım gülemedim ne çare..
UĞUR ARSLAN - SU GİBİ
Uğur aslan - Su Gibi. by_JoKerR ile JoKerR_yns
Hoşgeldin gülüm, su gibi ömrün olsun,
Yangınlarıma sular yağdırdın,
Damla damla söndüm serinledim.
Onar onar saydığğım yıllarımı onardın,
Saat saat bulunduğum meçhulden gün yüzüne çıktım…
Günler gördüm gül yüzünde,
Gönlümün kapılarını sana açtım, çalmadan gir içeri diye.
Adıyorum sana onca kırık aşktan sonra arta kalanımı,
Temize çekiyorum sende büyün yalanlarımı…
Senin aşktaki kadrini bilmek için, önce kadersiz aşklardan gecmeli insan…
Eksiltip yoran bütün ayrılıklar,
Kavuşmalara giden yollara çıkar.
Vefayı bozada gülmeyi gülhanede unuttuğum garip bir zamanda çıkageldin…
Hoşgeldin, yitirilmiş sevgililer köyü coğrafyama,
Hoşgeldin, bir daha seversem namerdim sokağıma….
Hoşgeldin…
Bitti dediğim yerden başlıyorsun,
Dindi artık dediğim yerden oluk oluk kanıyorsun.
Beni en iyi sen tanıyor,sen anlıyorsun.
Ne hoş geliyor, ne hoş gülüyorsun…
En güzel renkleri komşu kızların gözlerinde gördüğüm solgun sarı bir zamanda çıkageldin.
Hangi yollardan uğradın durağıma?
Hoşgeldin, yitirilmiş sevgililer köyü coğrafyama,
Hoşgeldin bir daha seversem namerdim sokağıma…
1453
Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek;
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek
Yürü, hala ne diye oyunda oynaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!..
Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden..
Senin de destanını okuyalım ezberden..
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden..
Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın..
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!..
Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini..
Göster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini?
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini
Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!..
Bu kitaplar Fatih'tir, Selim'dir, Süleyman'dır.
Şu mihrap Sinanüddin, şu minare Sinan'dır.
Haydi artık uyuyan destanını uyandır!..
Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın
Kızım, sen de Fatihler doğuracak yaştasın!..
Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan!
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan..
Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!..
Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın..
Yürü, hala ne diye kendinle savaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!..
Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek;
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek
Yürü, hala ne diye oyunda oynaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!..
Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden..
Senin de destanını okuyalım ezberden..
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden..
Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın..
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!..
Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini..
Göster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini?
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini
Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!..
Bu kitaplar Fatih'tir, Selim'dir, Süleyman'dır.
Şu mihrap Sinanüddin, şu minare Sinan'dır.
Haydi artık uyuyan destanını uyandır!..
Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın
Kızım, sen de Fatihler doğuracak yaştasın!..
Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan!
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan..
Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!..
Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın..
Yürü, hala ne diye kendinle savaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!..
BEN SANA MECBURUM
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun
Ölmek kimi zaman rezilce korkuludur
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu
Attila İlhan
ANLATAMIYORUM
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)